13-14 Aralık 2009 - Fakebook!

- Facebook yaptığı ufak bir numarayla herkesi tuşa getirdi. Önce güvenlik ayarlarını yeniledik eski ayarlarınız kalsın ister misiniz gibisinden bir mesaj gönderdi. Çoğumuz evet dedik. Ve gördük ki tüm bilgilerimiz kabak gibi ortaya çıkmış. Şimdi bazı arkadaşlar uyarılar yazıp duruyor ama bakalım kaç kişi ne zaman farkedecek tüm bilgilerinin herkes tarafından görülebildiğini. Seni hınzır Mark seni! Manitana bakmak için yaptın di mi?

- Günlerin kısa, havaların soğuk, insanların uzak olduğu günlere girdik. 365 günün en çok sıkıldığım 20-25 günüdür. Nitekim bu sene aralık'a kısmetmiş genelde ocak sonu şubat başı gibi olurdu. Fitness ve bilgisayar olmasa ne yapardım bilemiyorum. Bu arada Diablo 2'de Act 2 ye geldim fakat gün geçtikçe soğuyorum oyundan. 1'de aldığım hazzı alamıyorum üstelik bu oyun daha da kolay. Bu kadar bol itemle oyunu bitirmek zor olmasa gerek. Tabi "nightmare" moduna hiç girmiyorum.

- Biskrem Bi'stik diye bir ürün çıkarmış. Çubuk kraker üzerine fındık parçacıkları ve çikolata kaplamışlar. Pek de güzel olmuş. (Her ne kadar "Mikado" taklidi olsa da..). Adı biraz imalı gibi..

- Panathinaikos kaptanı Giorgos Karagounis'e taraftarlar havuç atmış. (mopyright: Andaç Esgel) Sebep Iraklis'e tavşan demesiymiş. Nasıl yani?

- Bobiler.org'un yeni dizaynını hiç beğenmedim. Hatta yeni monteler de çok kötü. Yazık olmuş!

- Berlusconi ağzına yediği çarmıha gerilmiş isa'lı haçla gündemi belirleyen isim oldu. Çok fazla insanın mutlu olduğuna eminim. Aslında sevimli adam, bozuk bir kişiliği olsa da Danny de Vito'ya benzerliği büyük sempati uyandırıyor insanda. Ama işte dışı beni içi İtalya halkını yakıyormuş ki Massimo Tartaglia (Tartalya diye okunuyo ama tartaklıyo deyip Stewie esprisi yapasım geldi) dayanamayıp ağzının ortasına koydu heykeli. Bu arada ilk andan 10 dk sonra o ağızla burnun yeri nasıl değişti aklım almadı. Sanki arası fotoshop gibi..

- HIMYM, T&HM ve TBBT güzelleşmeye başladı yavaş yavaş. Sezon başındaki rezilliklerinden uzaktalar.  Verilen ara iyi gelmişe benziyor. Şimdi tekrar araya girdiler. Bomba gibi dönmelerini bekliyorum. Bu arada yeni iki diziye başladım. Aslında biri eski bir dizi. Adı "Lost Room". Bir otel odasından başka bir boyuta açılan portal sloganı ve imdb'nin verdiği yüksek puanlar yüzünden saldırdım diziye. Zaten toplam 6 bölüm halinde çekilmiş. 3 chapter şeklinde yayınlanmış. Bu hafta içi bitirip yorumumu yazarım. İkincisi ise "Better Off Ted." Veridian Dynamics (Ahh Fringe) neredeyse herşeyi üreten bir şirket. Bu şirketin arge müdürü ise Ted. Ellen Dejenereyiz'in lezbiyen manitası şirketin müdürü. Tuhaf şeyler üretiyolar, pazarlıyolar, garip laboratuar uzmanları var falan öyle eğlencelik bir dizi. Çok boş vakitte izlenebilecek bir dizi. Ama ben daha çok hastası olduğum Andrea Anders yüzünden izliyorum. (Ahh Andrea)..