18 - 26 Ocak 2010 - Benim De Söyleyeceklerim Var..


Tam 26 sene oldu.. 1984 yılının 26 Ocağı'nda tahminen oldukça soğuk bir kış gecesi saatlerin 23:00'ü gösterdiği devlet hastanesinde,yarı mor yarı kırmızı tenli, az da olsa sarı saçlı, mavi-yeşil gözlü 4 kilo ağırlığında bildiğin tombalak bir yaratığın (ablamın tarifi) gün yüzüne çıkmasının üzerinden geçen tam 26 sene..

Ölesiye top oynamalı, sarelle ekmekli, şekerli yoğurtlu, oyuncu kartlı, tasolu, Ninja Turtleslı, Transformerslı,Edili Büdülü mükemmel bir çocukluk geçirdim.

Memur çocuğu olmanın en büyük avantajı evin gündüzleri boş olması, televizyonun hep bana kalmasıydı o dönemler. Bir de öğlen arası kurum yemeği yemek, kadın budu köfteli,pilavlı. Çocuk dediğin alabildiğine salak olmalı, kafasını gözünü yarmalı oradan oraya koşmalıdır bana göre. Çocukluk arkadaşlarımın hepsi böyle dangalak ama bir o kadar da mükemmel insanlardı. En büyük teknoloji atariydi. Misafirler gelir yatıya kalırdı. Komşular akşam davet edilir oturmaya gidilir gelinirdi. Bir tane yaramaz çocuk illaki vardı. Senin oyuncağını kırar oyununu bozardı. Ama o da candı. O da olmalıydı.

Top bitti birden bire okul başladı. Oku oku hiç bitmedi. Ölene kadar da bitmeyecek muhtemelen.5 sene İlkokul yeterliydi bana göre ne gerek vardı. Neyse 7 sene de bir Anadolu Lisesi hayatım oldu. Kulaklardan fışkıran ergenlik, milyonlarca sınav, dersleri asıp orada burada içmek, cafede kızlarla buluşmak, flirt gibi şeyler, çok sevmek, sonra ayrılmak, çok sinirlenmek, yine içmek, o sırada Öss falan. Bir üniversiteye de gidilmesi gerekiyormuş. Farklı bir şehir,farklı bir ortam lazımmış.

E ben zaten kafama göre gezip eğlenebiliyodum, üniversiteye ne gerek vardı ki? Neyse kazandık gittik falan aa bi baktım ki ortam cidden süper. Okumasan da oluyo. Son gece çalışıyosun falan, okul uzuyo olsun sen gidiyosun gezip eğleniyosun gayet mükkemmel. Yine iç gıdıklanmaları, duygusal yakınlaşmalar, tatlı tatlı buluşmalar..

Eee dersler ne olacak? Amaan elbet olacak. Barlar,konserler,farklı şehirlerden farklı insanlar, onlara gitmeler gelmeler.. En nihayetinde mezun olmalar, onca seneni geçirdiğin dostlarını birkez daha terkedip evine dönmek zorunda olmalar..

Şimdi bambaşka bir macera bekliyor beni 22 Şubat'ta başlayacak ve bilmiyorum ne zaman bitecek. Haritasını yanına almamış Hügo gibiyim.

Fakat şu da var ki ne yaparsam yapayım çok sevdiğim ailemin, iyi kötü benimle güzel zamanlarımı paylaşmış, zor zamanlarıma ortak olmuş arkadaşlarımın, eski aşklarımın, can dostlarımın hep arkamda ve yanımda olduğunu biliyorum. Nasıl mı biliyorum? Ee o da bana kalsın.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
sen harika bir çocuktun şimdide harika bir genç olmuşsun yolun hep aydınlıklarla dolu olsun
Unknown dedi ki…
sen harika bir çocuktun şimdide harika bir genç olmuşsun yolun hep aydınlıklarla dolu olsun

Popüler Yayınlar